Zeki adam kitaptan bir hayat hissesi ve hayattan bir kitap hissesi alır.'demiş Cenap Şehabettin.Bu güne kadar bu sözünün gelmesi,altında yatan gerçeklerde sanırım.
Gelelim bu gün hızlı okuma adına nelerden bahsedeceğimize.Bir önceki yazımızda okumanın insanlar için bir gereklilik arz ettiğine inanmaları üzerinde durmuştuk.
Devam edecek olursak,öncelikle bizi yavaş okutan sebepleri tespit etmemiz gerekli.Neden yavaş okuyoruz?
Okuduğumuz yazı mı ağır geliyor?Her okuduğumuzu anlamaya mı çalışıyoruz?Ya da gerçekten çok az okuduğumuz için mi yavaş okuyoruz?Öncelikle bu soruların cevaplarını bulmanızı tavsiye ederim sizlere.
Her okuduğumuzu anlamaya çalışmak,sesli okumakla eşdeğer.Sesli okumanın faydalı olduğunu öğretiyoruz herkese.Tabi bir de bilimsel olarak kanıtlansa.Aslıında meselemiz,ortlama her sorunda olduğu gibi çözüme ulaşacak yollar denemek.Daha sonra da bu yolları inanarak uygulamak.Bu kısım çok önemli değerli okurlarım:inanarak.Videosunu paylaştığım bir eğitimici pozitif psikolojiden bahsediyordu.Bir de bunun başlangıç yılının 2000 li yıllar olduğundan...Sizce de durum bizler için aynı mı?
Tabi ki de değil.Bizler bunu gerçek olduğunu,inanılarak yapılan her işin ne kadar zor olsa da başarılacağını,inanamış bir milletin gücünün nelere yettiğini tarihimizde yazdık zaten.Hasta ziyaretine giderken,hastaya moral vermek adettendir.Çünkü,onu iyileşeceğine ne kadar inandırırsanız,o kadar çabuk ayağa kalkar.
Bu noktada videoda güzel tespitler de var.Kanserin yeni yedavi yönteminin Pozitif Psikoloji olacağını da vurguluyor.
Okuma hızımız ve okuma alışkanlığımıza tekrardan vurgu yapacak olursak,bu işe kendimizi millet olarak inandırmamız lazım.Kişisel bazda da hızlı okunabilceğini ,bunun zor olmadığını bilmek ve buna inanmak lazım.Bu noktada videoda güzel tespitler de var.Kanserin yeni yedavi yönteminin Pozitif Psikoloji olacağını da vurguluyor.
Unutmayın ki az geri baksanız hayatınızda, en az kaç tane teoride süper ama uygulamada geri kalmış bir çok projenizi göreceksiniz.Üzerimizdeki ölü toprağı diye tabir edilen yapıdan kendimizi soyutlamalıyız artık.Çocuklarımıza iyi bir eğitim vermek istiyorsak en başta kendimizi eğitmeliyiz.
Örneğimiz belli zaten... Çocuklarımıza okumayı öğretmek için en basitinden,evimizde çok da değil.Belki yarım saat dahi olsa her gün hep beraber kitap okusak?Anne,baba,çocuk ... herkesin elinde kitap...İnanının bir süre sonra çok da teknik kullanmadan okumanızın hızlandığını göreceksiniz.Yeter ki istikrarlı olun...
Günlük okumalar yapınca hızın arttığına inananlardanım.Bende de yavaş okuyunca anlamama var.Mutlaka okuduğumu hızlı okumalıyım.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilgüzel bilgiler için teşekkürler
YanıtlaSilHızlı okumanın tekniği vardır elbette ama sık sık kitap okumayan biri bunu kazanamaz. Yeni kelimeler öğrenmeli ve düzenli şekilde okumaya devam etmeliyiz. Mesele sadece hızlı okumak değil aynı zamanda da okuduğunu anlayabilmek olmalıdır. Güzel yazı için teşekkürler
YanıtlaSilGüzel bir yazı emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnancımız doğrultusunda ne yaparsak o gelişir ve olgunlaşır. Hastaya moral vermeyim derken hastanın durumunu ve yaşamış ortamın durumunu dikkat edip. Hasta ile önce bir iletişime geçip sonra neler yapılabileceği konusunda bir fikir alınırsa ancak o zaman bir sonuç elde edilebileceğini düşünüyorum.
YanıtlaSilKitap okumayan bir millet olduğumuz için hızlı okumadan önce kitap okuma alışkanlığı kazanmalıyız. Tekrar edilen her şey unutulmaz. Hızlı okumayı, hızlı anlamayı beraberinde getirir. Tabi aile olarak kitap okuma alışkanlığı kazanmak baldan daha tatlı olur sanırım.
Saygılarımla
Finlandiya da yasiyorum adamlar deli gibi okuyorlar.Gazete dergi kitap.
YanıtlaSilAlışkanlık meselesi
BENCE DÜNYADAKİ EN İYİ EĞİTİM SİSTEMİ SLAV ÜLKELERİNDE
Sil